ŞehaDete Vurqunum
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
ŞehaDete Vurqunum

Boş sözLerLe DeğiL yürekten payLaşımLarımızLa Rabbimin kapınının önünDe Durupta her vuruşta ses qetirmeye YüreğimizDen yüreğinize kör qözLerin açıLmasına bir ayDınLık Kuran ve sünnet ışığınDa Hakkın sesi oLmaya qeLDik
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 "CihaD aDabı ve ahkamı"

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
ŞehaDete Vurqunm MücahiDe
Admin
ŞehaDete Vurqunm MücahiDe


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 31/08/09
Nerden : istanbul

"CihaD aDabı ve ahkamı" Empty
MesajKonu: "CihaD aDabı ve ahkamı"   "CihaD aDabı ve ahkamı" I_icon_minitimeÇarş. Ekim 27, 2010 6:17 pm

CİHAD ADABI VE AHKÂMI

İslâm davetinin yayılması, beşeriyetin küfürden kurtulması ve dünyanın karanlığından dünya ve ahiretin aydınlığına taşınması için cihad, İslam'da meşru kılınmıştır.

Bundan dolayıdır ki İslâm davetinin önündeki içtimai, iktisadi ve siyasi engellerin kaldırılması için hu dinde savaş emri vardır. Cihad, bu yüce dinin âlemlerdeki topluluklara yayılmasına set çeken bütün engellerin kırılmasıdır. Ve muhakkak ki İnsandan önce de bu din vardı. Aslında ne savaşmaya ne kan dökmeye ve ne de mallan telef etmeye gerek vardır. Çünkü bu din ıslah etmek ve imar etmek için gelmiştir. Yoksa yakıp yıkmak ve ziyan vermek için değil. Savaşmak ve öldürmek Müslümanlar için şer'i bir ihtiyaçtır. Çünkü onlar tevhid sancağını taşırlar ve bütün sancakların üstünde dalgalandırmakla emrolunmuşlardır. Ve ihtiyaçlarda kendi miktarınca karşılanır.

Eğer İslâm'ı tebliğimiz, sadece ve sadece siyasi teşkilatlarla ve otoritelerle savaşmakla gerçekleşecekse onlarla savaşırız. Çünkü İslâm'ın insanlara ulaştırılmasıyla bizim aramızda engel teşkil etmektedirler.

Eğer önümüze siyasi güçler, mal sahipleri veya kabileler geçecek olursa, bu dine girinceye ve kendilerini kurtarmakla emrolunduğumuz halklarla aramızdaki yolu açıncaya dek onları silahla karşılamaya mecbur ederiz.

"Hiç bir fitne kalmayıncaya ve din tamamen Allah'ın oluncaya kadar onlarla savaşın. Eğer kötülükten vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını çok iyi görür." (Enfal suresi 39)

Cihad, fitnenin ortadan kaldırılması ve insanları Allah'a değil de kendilerine ibadet ettiren ahmakların mahvolması içindir. Eğer bu tip ahmaklar Müslüman olurlar ve barış yaparlarsa ne silahların patlamasına ve ne de insanların ölmesine gerek kalır.

İslâm her şeyden önce insanların ve hatta tağutların, dünyada cahiliye ateşinden ahirette de cehennemden kurtarmayı şiddetle arzu eder. Bu sebepledir ki Rasulullah (s.a.v.) Hayber günü sancağı Hz. Ali'ye teslim ederken şu sözleri demiştir: "Allah'a yemin olsun ki senin sayende bir kişinin hidayete ermesi senin için (savaşta alınacak ganimetlere veya mal çokluğuna kinaye olarak) kırmızı develerden çok daha hayırlıdır. (muttefekun aleyh)

İslâm'da savaş, mustazaf durumundaki halkların ve beşeri ilahlara kul olmuş toplulukları kurtarma zaruretinden doğar. Ve mutlaka bu beşeri ilahları kulluk makamına indirmek ve insanları kullara kulluktan kurtarıp hürriyetlerini geri vermek için gereklidir

Eğer bu tağutlar ilahlık makamından vazgeçmezlerse, onların bu ulûhiyetlerini paramparça etmek, zulüm ve düşmanlık yaparak kandan denizleri, masum insanların kemikleri ve şehitlerin, parçalanmış cesetleri üzerinden aşıp geldikleri o gerçek hududa ve tabii hacmine mutlaka iadesi gerekir.

Muhakkak ki İslâm cihat için büyük prensipler ilan ederek, cihadın umumi kaideleri diye itibar edilen açık çizgiler çiziyor. Bunlardan en önemlileri:
Cihad İslam davetinin yayılması içindir. Kim ki bu yolun önüne geçmezse onunla savaşmak caiz olmaz. Bunun İçin:

1- İnsanlarla savaşmadan önce onlara daveti ulaştırmak gerek. Yoksa davet kendilerine ulaşmadan önce onlarla savaşmak caiz değildir.

2- Savaşmayanların öldürülmeleri caiz değildir. "Onlarla fitne kalmayıncaya kadar savaşınız." Burada savaşmak kelimesi vezninden olup müşareket manasına (iki kişinin aynı işe iştirak etmesi anlamına) gelir. Yani Müslümanların kendileriyle savaştığı kişilerin savaşan kesim olması gerekir. Yoksa hiç bir sivriliği ve kötülüğü olmayan veya fitne çıkarmasından korkulmayan çocuklar, kadınlar, harbe girmeye muktedir olmayan kimseler, kötürümler, ruhbanlar ya da insanlardan sıyrılıp hiç bir şeye karışmadan yalnız bağına yaşayan insanların öldürülmeleri caiz değildir.

3- İhtiyaç görüldüğü kadarıyla davetin önündeki engellerin kaldırılması hariç malların telef edilmesi ağaçların kesilmesi veya evlerin yakılıp yıkılması caiz değildir.

4- Savaştan sonra mûsle yapmak yani ölülerin uzuvlarım keserek onlara kötülük etmekte caiz değildir.

5- Teslim olanlarla veya Müslümanların himayesine giren ya da Müslümanlarla anlaşma yapan kimselerle ne savaşmak ne de ahdi bozmak caizdir.

"Ancak sözleşme yaptığınız müşriklerden sözleşmede hiç bir eksiklik yapmayanlar ve aleyhinizde hiç bir kimseye yardım etmeyenler müstesna. Bunlarla yaptığınız sözleşmeyi müddeti bitinceye kadar yerine getirin. Şüphesiz ki Allah takva sahiplerini sever." (Tevbe, 4)

Bir hadisi şerifte de Peygamber efendimiz şöyle buyuruyor:

"Sözünden dönen herkesin kıyamet günü ayrı bir sancağı olacaktır. (Hâlbuki İslâm'da maruf olan şeylerden biri de ayetteki müminlerin Resulullah’ın sancağı altında toplanacakları olduğudur).
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://sehadetevurgunum.yetkinforum.com
 
"CihaD aDabı ve ahkamı"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Dua Adabı...
» "MesciD aDabı"
» "MaL ve cihaD"
» "Niçin cihaD"
» "CihaD Ciçeğiyim"

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ŞehaDete Vurqunum :: CihaD ve ŞehaDet-
Buraya geçin: